İçindekiler
TogglePratik Bilgiler: Gebelik Çatlakları (Strialar)
- Gebelik çatlakları (striae gravidarum), ciltteki kolajen ve elastin liflerinin gerilme sonucu kopmasıyla oluşur; tamamen yok edilmesi mümkün olmasa da belirgin ölçüde azaltılabilir.
- Çatlaklar iki evreye ayrılır: Striae rubrae (erken dönem) kırmızı–mor renkte olup tedaviye daha hızlı yanıt verir; striae albae (geç dönem) beyaz-gümüş renktedir ve daha uzun süreli tedavi gerektirir.
- Risk faktörleri arasında genetik yatkınlık, hızlı kilo alımı, hormonal değişim ve kortizol artışı öne çıkar.
- Önleme için kanıt sınırlıdır; Centella Asiatica, hyaluronik asit ve E vitamini içeren nemlendiriciler erken dönemde fayda sağlayabilir.
- Gebelikte retinoid, agresif lazer ve kimyasal peeling uygulanmaz; yalnızca güvenli bariyer güçlendirici ürünler tercih edilmelidir.
- Doğum sonrası dönemde topikal C vitamini, Centella, tretinoin (emzirme sonrası), mikroiğneleme ve lazer gibi uygulamalar yapılabilir.
- Cihaz temelli tedaviler: Fraksiyonel CO₂, Er:YAG, 1470 nm non-ablativ lazer ve RF sistemleri, kolajen sentezini uyararak cildi yeniden yapılandırır.
- Kombin protokoller (lazer + mikroiğneleme + PRP) %60-80’e varan görünüm iyileşmesi sağlar.
- İstanbul hamilelik çatlakları fiyatları 2025 itibarıyla seans başına ortalama ₺6.000, toplamda 4–6 seanslık kür gerektirir.
Striae Nedir? Rubra mı, Albae mi?
“Stria” terimi, cildin orta tabakasındaki (dermis) elastik liflerin gerilme sonucu yırtılmasıyla oluşan, çizgi şeklindeki izleri tanımlar. Gebelikte ortaya çıkan formu “striae gravidarum” olarak adlandırılır ve kadınların yaklaşık %70–90’ında görülür. Bu oran, genetik yatkınlık ve cilt tipiyle doğrudan ilişkilidir.

Cilt, yapısal olarak üç tabakadan oluşur: epidermis, dermis ve subkutan yağ dokusu. Strialar esas olarak dermisteki kolajen ve elastin liflerinin zayıflamasıyla başlar. Bu süreçte cilt yüzeyinde önce hafif pembemsi-mor renkli çizgiler belirir; bu evreye “striae rubrae” denir. Zamanla bu çizgiler soluklaşarak beyaz-gümüş renge döner; bu aşama “striae albae” olarak adlandırılır.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Strialar bir cilt kusuru değil, cildin hızla değişime verdiği biyolojik bir tepkidir. Bizim hedefimiz bu dokunun kendi kendini onarma kapasitesini uyandırmaktır.”
Striae rubrae döneminde, ciltte hâlâ aktif damar yapısı bulunduğundan tedavilere yanıt daha hızlı olur. Bu evrede yapılan lazer, mikroiğneleme veya topikal kolajen uyarıcı uygulamalar belirgin sonuç verir. Ancak striae albae evresinde damar yapısı kaybolduğu için tedavi süreci daha uzun ve sabır gerektirir.
Gebelik çatlakları (strialar) yalnızca karın ve kalçada değil; göğüs, bel, uyluk ve kol içlerinde de görülebilir. Gebelik dışında hızlı kilo alıp verme, kortizonlu ilaç kullanımı ve ergenlik dönemindeki büyüme atakları da bu izlerin ortaya çıkmasına yol açabilir.
Kısacası, strialar tamamen zararsız ama estetik olarak rahatsız edici izlerdir. Renkleri, evresi ve derinlikleri, hangi tedavinin daha etkili olacağını belirler.
Neden Oluşur? Kimlerde Daha Sık Görülür?
Strialar aslında cildin “esneme kapasitesi” ile gerilme hızı arasındaki denge bozulduğunda ortaya çıkar. Yani cilt gerilmeye ayak uyduramadığında, dermisteki kolajen ve elastin lifleri kopar ve bu mikro yırtıklar zamanla gözle görülür hale gelir. Özellikle gebelik, bu sürecin en sık görüldüğü dönemdir çünkü kısa sürede hem hormonal hem mekanik değişim yaşanır.
Hamileliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde, karın derisi hızlı büyüyen uterusla birlikte genişler. Aynı zamanda kortizol hormonu artar. Kortizol, fibroblast aktivitesini baskıladığı için kolajen sentezini yavaşlatır. Sonuç: cilt daha kolay gerilir ama onarım kapasitesi azalır. Bu nedenle striae gravidarum, çoğunlukla 24–30. haftalar arasında belirginleşir.
Risk Faktörleri
- Genetik yatkınlık: Annesinde gebelik çatlağı olan kadınlarda görülme olasılığı iki kat fazladır.
- Cilt tipi: Açık tenlilerde çatlaklar daha görünür; koyu tenlilerde pigment farklılığı daha baskındır.
- Hızlı kilo artışı: Ani kilo değişimi, deride gerilme hızını artırır.
- Hormonal durum: Kortikosteroid tedavisi veya yüksek kortizol düzeyleri (ör. Cushing sendromu) riski yükseltir.
- Yaş: Genç gebelerde elastikiyet daha yüksek olsa da gerilme hızı da fazladır, bu yüzden çatlaklar sık görülür.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Çatlaklar genetik kadar alışkanlık meselesidir. Gebelikte yeterli su tüketimi, kontrollü kilo artışı ve düzenli cilt bakımı, bu riski azaltan en güçlü üç faktördür.”
Kadınlarda en sık gebelik sırasında görülse de, strialar sadece bu döneme özgü değildir. Ergenlik döneminde, hızlı büyüme yaşayan gençlerde, vücut geliştiren erkeklerde, hatta obeziteye bağlı deri gerilmesinde de benzer şekilde ortaya çıkar.
Strialar genellikle ağrısızdır, ancak oluşum aşamasında hafif kaşıntı ve gerginlik hissi olabilir. Bu aşamada cilt bariyerini güçlendiren ürünler kullanmak, çatlakların ilerlemesini yavaşlatabilir.
Önleme Ne Kadar Mümkün? (Gerçekçi Beklenti)
Gebelik çatlaklarını tamamen önlemenin garantili bir yolu henüz bulunmamıştır. Çünkü strialar, cildin genetik yapısına ve hormonal dengeye doğrudan bağlı bir biyolojik tepkidir. Ancak bu durum önleyici bakımın etkisiz olduğu anlamına gelmez. Amaç, cildin elastikiyetini korumak ve gerilme hızına karşı bariyeri güçlendirmektir.
Bilim Ne Diyor?
Uluslararası veritabanlarında yer alan Cochrane incelemelerine göre, gebelik çatlaklarını önlemede kullanılan topikal ürünlerin etkinliği konusunda sınırlı ama umut verici bulgular mevcut. Bazı çalışmalar Centella Asiatica ve hyaluronik asit içeren kremlerin, özellikle genetik yatkınlığı olan kadınlarda çatlak oluşumunu azalttığını göstermiştir. Ancak çoğu nemlendirici ürün, cilt bariyerini güçlendirme ve kaşıntıyı azaltma dışında belirgin bir önleme etkisi göstermemektedir.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Hiçbir krem mucize yaratmaz, ama cildin elastikiyetini koruyan düzenli bakım fark yaratır. En büyük hata, çatlak oluştuğunda bakım yapmaya başlamaktır. Asıl etki, cilt gerilmeden önce başlar.”
Neler Yapılabilir?
- Erken nemlendirme: Gebeliğin ilk aylarından itibaren sabah-akşam düzenli nemlendirici kullanımı.
- İçerik seçimi: Centella, hyaluronik asit, E vitamini veya pantenol içeren ürünler tercih edilmeli.
- Kilo kontrolü: Aşırı ve ani kilo artışı, çatlak riskini en çok artıran faktördür.
- Yeterli su tüketimi: Cildin nem dengesini içeriden destekler.
- Hafif egzersiz: Dolaşımı artırarak dokuların beslenmesini kolaylaştırır.
Bazı kişilerde, cilt tipi gereği yapılan tüm bakıma rağmen çatlaklar yine de oluşabilir. Bu durumda moral bozmamak gerekir çünkü striae rubrae döneminde yapılan erken tedavilerle izlerin belirginliği ciddi oranda azaltılabilir.
Doğumdan Sonra Topikal Tedaviler
Hamilelik çatlakları oluştuktan sonra amaç, cildin kendini onarma sürecini hızlandırmak ve izlerin rengini, dokusunu iyileştirmektir. Bu dönemde, özellikle doğumdan sonraki ilk 6 ay, cilt hâlâ aktif yenilenme fazında olduğu için tedavilere en iyi yanıtın alındığı süreçtir.
Gebelik sonrası striae rubrae aşamasında çizgiler hâlâ kırmızı-mor renkteyken, damar yapısı aktif olduğu için topikal uygulamalar daha etkilidir. Bu dönemde kullanılan bazı aktif içerikler, ciltte kolajen sentezini artırarak çatlakların görünümünü hafifletir.
Etkili İçerikler
- Tretinoin (A vitamini türevi): Kollajen üretimini artırarak doku onarımını hızlandırır. Ancak gebelikte kesinlikle kullanılmaz; yalnızca doğum sonrası ve emzirme dönemi bitiminde, doktor kontrolünde uygulanabilir.
- C vitamini ve peptidler: Antioksidan özellikleriyle yeni kolajen oluşumuna katkı sağlar.
- Centella Asiatica: Damar bütünlüğünü destekler, yeni oluşan çatlaklarda iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Hyaluronik asit: Cilt elastikiyetini ve nem dengesini artırır; diğer aktiflerle birlikte destekleyici etki sağlar.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Doğum sonrası dönemde sabır çok önemlidir. İlk aylarda yapılan düzenli nemlendirme ve uygun topikal tedaviler, ileride lazer veya mikroiğneleme gibi işlemlerin başarısını da artırır.”
Uygulama İpuçları
- Krem veya serumlar günde iki kez, cilt hafif nemliyken uygulanmalıdır.
- Ürünlerin masajla yedirilmesi, kan dolaşımını artırarak emilimi kolaylaştırır.
- Güneş koruyucu kullanımı çatlakların koyulaşmasını önler.
Topikal tedaviler tek başına derin striaları tamamen silemez, ancak dokusal pürüzleri azaltır, cildi yumuşatır ve renk tonunu eşitler.
Bu aşamada sabırlı olmak gerekir; ortalama 8–12 haftalık düzenli kullanım sonrasında belirgin iyileşme görülür.
Cihaz Temelli Tedaviler: Ne İşe Yarıyor?
Topikal ürünler cilt yüzeyinde destek sağlar, ancak orta ve derin tabakadaki hamilelik çatlakları (strialar) için genellikle yeterli değildir. Bu noktada lazer, mikroiğneleme ve radyo frekans (RF) gibi cihaz temelli tedaviler devreye girer. Amaç, dermis tabakasında yeni kolajen üretimini tetikleyerek çatlak dokusunu yeniden yapılandırmaktır.
Fraksiyonel CO₂ ve Er:YAG Lazer
En çok kullanılan iki lazer tipi bunlardır. Fraksiyonel CO₂ lazer, 10.600 nm dalga boyunda çalışır ve derinin orta tabakasında mikro hasar alanları oluşturarak kolajen üretimini artırır. Bu yöntem özellikle beyazlamış, yani striae albae evresindeki çatlaklarda etkilidir.
Er:YAG lazer (2940 nm), daha yüzeysel çalıştığı için iyileşme süresi daha kısadır. Ciltteki yenilenme sürecini başlatır, rubrae aşamasındaki hamilelik çatlakları için uygundur.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Her lazer aynı sonucu vermez. Önemli olan, çatlağın rengi, derinliği ve cilt tipine göre doğru dalga boyunu seçmektir. Biz her hastada önce cilt analizini yapıp lazer protokolünü buna göre planlıyoruz.”
Mikroiğneleme ve RF Kombinasyonu
Bu iki yöntem, ciltte mikro kanallar açarak hem mekanik hem termal uyarı sağlar. RF enerjisiyle ısıtılan dokuda fibroblastlar aktive olur, kolajen lifleri sıkılaşır ve cilt daha pürüzsüz bir görünüme kavuşur. Mikroiğneleme genellikle fraksiyonel lazer ile dönüşümlü olarak uygulanır; bu kombinasyon hem rubrae hem albae evresindeki çatlaklarda başarı oranını artırır.
1470 nm Non-Ablatif Lazer
Son yıllarda öne çıkan 1470 nm lazer, epidermisi soymadan dermis içinde kolajen sentezini uyarır. Bu sayede hassas veya koyu tenli kişilerde bile güvenle uygulanabilir. Hamilelik sonrası dönemde yapılan klinik çalışmalar, bu lazerin striaların görünümünü %40–60 oranında azalttığını göstermiştir.
Cihaz temelli tedaviler, genellikle 3–6 seans aralıklarla planlanır. Her seanstan sonra ciltte hafif pembelik oluşabilir, bu durum birkaç saat içinde kaybolur. Bu yöntemler, cildi derinlemesine onardıkları için hamilelik çatlaklarının görünümünü azaltmada en etkili seçenekler arasındadır.
Kombin Protokoller ve Yeni Çalışmalar
Son yıllarda yapılan araştırmalar, tek başına lazer veya krem kullanımının yerine kombin tedavilerin daha etkili sonuçlar verdiğini ortaya koyuyor. Özellikle hamilelik çatlakları (striae gravidarum) gibi çok katmanlı cilt hasarlarında, farklı teknolojileri birlikte kullanmak hem doku kalitesini hem de renk homojenliğini artırıyor.
Lazer + Mikroiğneleme / RF Kombinasyonu
Bu yöntem, cildin farklı tabakalarını aynı anda hedef alır. Lazer, dermisin orta katmanında kolajen üretimini tetiklerken; mikroiğneleme veya fraksiyonel RF, epidermisle dermis arasındaki geçiş bölgesinde yeniden yapılanmayı sağlar. Klinik veriler, bu kombinin striae rubrae evresinde tek başına lazerden yaklaşık %25 daha iyi sonuç verdiğini gösteriyor.
PRP (Platelet Rich Plasma) Destekli Lazer Uygulamaları
Lazer sonrası uygulanan PRP, büyüme faktörleriyle fibroblast aktivitesini artırarak iyileşmeyi hızlandırır. Bu protokol, doğum sonrası dönemde hem cilt tonunu dengelemekte hem de çatlak dokusunu dolgunlaştırmakta etkili bulunmuştur. Opal Klinik’te lazer ve PRP uygulamaları genellikle aynı seans içinde planlanır; böylece hücresel yenilenme maksimum seviyeye çıkar.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Çatlak tedavisinde mucize tek bir cihaz değildir; doğru kombinasyon ve doğru zamanlamadır. Biz her danışan için cilt tipine göre enerji seviyesini, aralığı ve destek uygulamayı kişisel olarak belirliyoruz.”
Yeni Nesil Kombinler: 1470 nm Lazer + SVF (Stromal Vasküler Fraksiyon)
2024 itibarıyla bazı kliniklerde SVF (yağ dokusundan elde edilen kök hücre zengin fraksiyon) tedavileri, 1470 nm lazerle kombine edilerek uygulanmaya başlandı. Bu yöntem, ciltteki biyolojik onarımı destekleyen en güncel yaklaşımlardan biri olarak kabul ediliyor.
Kombin protokoller, özellikle hamilelik çatlakları gibi derin dermal hasarlarda cildin kendi rejeneratif gücünü uyarır. Bu tedaviler genellikle 4–6 seans planlanır ve ilk görünür sonuçlar 6–8 hafta içinde ortaya çıkar.
Gebelikte Güvenlik Listesi
Hamilelik çatlaklarıyla mücadelede en çok karıştırılan konu, hangi ürün ve işlemlerin gebelikte güvenli olup olmadığıdır. Bu dönemde cilt daha geçirgen, hormonlar daha aktif, bağ dokusu ise daha hassas hale gelir. Bu nedenle kullanılan her ürünün ve uygulamanın hem anne hem bebek sağlığı açısından dikkatle değerlendirilmesi gerekir.
Gebelikte Yapılmaması Gerekenler
- Retinoidler (tretinoin, isotretinoin vb.): A vitamini türevleri fetüs gelişimi üzerinde risk oluşturduğu için kesinlikle kullanılmamalıdır.
- Fraksiyonel lazer, RF ve kimyasal peeling: Bu işlemler ciltte ısı artışı ve mikroskobik yaralanma oluşturduğu için hamilelik süresince uygulanmaz.
- Ağır kimyasal içerikli çatlak kremleri: Paraben, formaldehit veya yüksek konsantrasyonlu asit içeren ürünler tercih edilmemelidir.
Güvenle Kullanılabilenler
- Centella Asiatica, hyaluronik asit, E vitamini, sheabutter, pantenol gibi nemlendirici ve bariyer güçlendirici içerikler güvenli kabul edilir.
- Bu ürünler cildi esnek tutar, kaşıntı ve gerginlik hissini azaltır. Ancak düzenli kullanım ve erken başlama (tercihen gebeliğin ilk trimesteri) önemlidir.
- Hafif masajla uygulanmaları, ciltte kan dolaşımını artırarak nemin daha iyi dağılmasını sağlar.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Gebelik döneminde yapılan her uygulamanın güvenlik sınırı çok nettir. Biz Opal Klinik’te hiçbir zaman lazer veya enjeksiyon temelli işlemler önermiyoruz. Bu dönemde yapılması gereken tek şey, cildi korumaktır.”
Doğumdan Sonra Ne Zaman Başlanabilir?
- Topikal aktif içerikler (ör. tretinoin) ancak emzirme dönemi tamamlandıktan sonra başlanabilir.
- Lazer ve mikroiğneleme gibi cihaz temelli işlemler doğumdan en erken 3–6 ay sonra, cilt toparlandığında uygulanmalıdır.
- Bu bekleme süresi, hem hormonal dengenin yerine oturmasını hem de cilt hassasiyetinin azalmasını sağlar.
Sonuç olarak, hamilelik çatlakları için koruyucu bakım gebelikte başlar, ancak aktif tedavi doğum sonrası döneme bırakılır.
Karar Tablosu: Evreye Göre Yol Haritası (Rubra vs Albae)
Her hamilelik çatlağı aynı değildir. Renk, derinlik ve cilt tipi, uygulanacak tedaviyi doğrudan etkiler. Bu nedenle en doğru sonuç, çatlağın hangi evrede olduğunu belirlemekle başlar. Tıbbi olarak iki ana evreden söz edilir: Striae Rubrae (erken dönem) ve Striae Albae (olgun dönem).
| Evre | Görünüm | Tedavi Yaklaşımı | Seans | Başarı Oranı (yaklaşık) |
|---|---|---|---|---|
| Striae Rubrae | Kırmızı / mor tonlarda, yüzeysel | Nemlendirici + Centella / HA içerikli kremler, mikroiğneleme, düşük enerji lazer | 3–5 | %60–80 |
| Striae Albae | Beyaz / gümüş renkli, soluk ve derin | Fraksiyonel CO₂ veya Er:YAG lazer, RF, PRP veya 1470 nm non-ablativ lazer | 4–6 | %40–60 |
| Karma Tip | Hem kırmızı hem beyaz bölgeler | Kombin protokol: lazer + PRP + topikal kolajen uyarıcı | 5–6 | %70’e kadar |
Erken evrede (rubrae), damar yapısı hâlâ aktif olduğu için cilt yenilenmeye daha yatkındır. Bu dönemde yapılan hafif enerji uygulamaları, kolajen üretimini hızla tetikler. Striae albae evresinde ise damar yapısı zayıfladığı için tedaviler daha uzun sürer, ama sonuç kalıcı olur.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Evre belirlemeden tedaviye başlamak, hedefi gözü kapalı vurmaya benzer. Biz her zaman önce çatlağın rengi, derinliği ve cilt kalınlığını analiz ederiz. Doğru evreye uygun yöntem seçildiğinde başarı oranı iki katına çıkar.”
Kombin Tedavi Stratejileri
- Rubrae evresinde: Hafif enerji lazer + mikroiğneleme + nem desteği.
- Albae evresinde: Fraksiyonel CO₂ lazer + PRP + ev bakım serumu.
- Karma tipte: İlk seanslarda rubrae bölgeler hedeflenir, sonraki seanslarda albae alanlara geçilir.
Bu kişiye özel planlama, hem cildin biyolojik sürecine zarar vermeden onarım sağlar hem de sonuçların doğal görünmesini destekler.
İstanbul Gebelik Çatlakları (Strialar) Fiyatları 2025
İstanbul’da gebelik çatlakları tedavisi fiyatları, kullanılan teknolojiye, seans sayısına ve uygulama yapılan bölgeye göre değişir. 2025 yılı itibarıyla, ortalama fiyat aralığı seans başına ₺6.000 civarındadır. Ancak bazı durumlarda, çatlağın derinliği veya cilt tipi nedeniyle kombine protokoller (örneğin lazer + PRP veya mikroiğneleme + RF) önerilebilir ve bu durumda toplam maliyet artabilir.
Bölgeye Göre Ortalama Fiyatlar
| Bölge | Ortalama Fiyat (₺) |
|---|---|
| Strialar – Gebelik Çatlakları Karın | ₺6.000 |
| Strialar – Gebelik Çatlakları Göğüs | ₺6.000 |
| Strialar – Gebelik Çatlakları Bacak | ₺6.000 |
Bu fiyatlar genellikle tek seans içindir. Tam bir tedavi süreci, çatlakların evresine bağlı olarak 4–6 seans arasında planlanır. Her seans yaklaşık 30–45 dakika sürer ve sonrasında günlük yaşama hemen dönülebilir.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Fiyatı belirleyen en önemli unsur, kullanılan cihazın kalitesi ve protokolün kişiye uygunluğudur. Biz her hastada önce çatlağın evresini belirleyip gereksiz seanslardan kaçınırız. Amacımız, kısa sürede maksimum etki elde etmektir.”
Opal Klinik’te uygulanan tüm tedaviler FDA ve T.C. Sağlık Bakanlığı – TİTCK onaylı cihazlarla gerçekleştirilir. Her danışan için öncesinde kapsamlı bir cilt analizi yapılır ve uygun seans planı oluşturulur. Tedavi sonrası süreçte, cildin yenilenmesini destekleyen özel bakım ürünleri ve takip randevuları da fiyata dâhil edilir.
Kısacası, İstanbul’da hamilelik çatlakları tedavisi fiyatları 2025 yılında ortalama 6.000 TL civarında seyretmektedir. Ancak kalıcı sonuçlar için en az birkaç seans ve cilt yenileyici destek bakımı planlamak gerekir.
Sık Sorulan Sorular
Hamilelik çatlakları tamamen geçer mi?
Hayır, tamamen yok olmazlar. Ancak doğru zamanda yapılan tedavilerle renkleri açılır, derinlikleri azalır ve cilt dokusu belirgin şekilde düzelir. Striae rubrae evresinde başlayan tedavilerde başarı oranı %70’in üzerindedir.
Gebelik sırasında çatlak tedavisi yapılabilir mi?
Hayır. Gebelikte lazer, mikroiğneleme veya kimyasal peeling yapılmaz. Bu dönemde yalnızca Centella Asiatica, hyaluronik asit veya E vitamini içeren nemlendiricilerle cilt desteklenebilir.
Doğumdan sonra çatlak tedavisine ne zaman başlanabilir?
Genellikle doğumdan 3–6 ay sonra, cilt toparlanıp hormonal denge yerine oturduğunda başlanması önerilir. Emzirme döneminde tretinoin gibi bazı içerikler kullanılmaz.
Hangi bölgelerde hamilelik çatlakları en sık görülür?
En sık karın, göğüs ve bacak bölgelerinde görülür. Bunları kalça ve bel bölgesi izler. Cilt yapısı ince olan kişilerde çatlaklar daha erken fark edilir.
Lazer tedavisi ağrılı mıdır?
Hayır, uygulama öncesi anestezik krem kullanılır. Sadece hafif bir sıcaklık hissi oluşur. İşlem sonrası hafif pembelik birkaç saat içinde geçer.
Kaç seans gerekir?
Çatlakların evresine ve derinliğine bağlı olarak 4–6 seans arası plan yapılır. Her seans yaklaşık 30–45 dakika sürer.
Hamilelik çatlakları için krem kullanmak yeterli olur mu?
Yüzeysel çatlaklarda nemlendirici kremler faydalıdır, ancak derin çatlaklarda tek başına yeterli değildir. Cihaz temelli yöntemlerle kombine edildiğinde etkisi artar.
Cilt tipim koyuysa lazer güvenli mi?
Evet, 1470 nm non-ablativ lazer gibi düşük enerji sistemleri koyu tenli kişilerde güvenle uygulanabilir. Opal Klinik’te cilt tipi analiz edilerek uygun cihaz seçimi yapılır.
Tedavi sonrası iz kalır mı?
Hayır. Uygulama sonrası hafif kızarıklık dışında iz kalmaz. Cilt birkaç gün içinde tamamen toparlanır.
İstanbul’da hamilelik çatlakları tedavisi fiyatları ne kadar?
2025 itibarıyla ortalama seans fiyatı ₺6.000 civarındadır. Karın, göğüs ve bacak bölgeleri için fiyat aynıdır; toplamda 4–6 seanslık plan önerilir.
Opal Klinik ile Güvenli ve Etkili Hamilelik Çatlakları (Striae) Tedavisi
Gebelik, hayatın en özel dönemlerinden biri. Ancak bu süreçte yaşanan hormonal ve fiziksel değişimler, cildin sınırlarını zorlayabiliyor. Özellikle karın, göğüs ve bacak bölgelerinde ortaya çıkan hamilelik çatlakları (strialar), birçok kadının doğum sonrası özgüvenini etkiliyor.

İşte bu noktada, Kadıköy Fenerbahçe’de yer alan Opal Klinik, tıbbi güvenlik standartlarıyla estetik beklentileri buluşturan yenilikçi tedavi protokolleriyle öne çıkıyor. Klinikte her danışan için öncelikle detaylı cilt analizi yapılır. Bu analizle çatlakların evresi (rubrae/albae), derinliği, cilt tipi ve hormonal geçmiş değerlendirilir.
Sonrasında, Fotona Er:YAG, Fraksiyonel CO₂, 1470 nm non-ablativ lazer veya mikroiğneleme + PRP kombinasyonu gibi kişiye özel planlamalar oluşturulur. Tüm cihazlar FDA ve CE onaylıdır ve seanslar yalnızca uzman hekimler tarafından uygulanır.
Dr. Zafer Köse’nin Görüşü:
“Her çatlak aynı şekilde oluşmaz. Biz her hastaya özel bir ‘cilt haritası’ çıkarıyoruz. Hedef, izleri sadece azaltmak değil, cildin yeniden güçlü ve esnek bir yapıya kavuşmasını sağlamak.”
Opal Klinik’in 4 katlı modern tesisinde, 5 doktor ve 25 deneyimli hemşireden oluşan ekip, sadece çatlak tedavisi değil, cilt sağlığının bütününü ele alır. Her işlem sonrası kişisel iyileşme takvimi oluşturulur ve özel nemlendirici–onarıcı ürünlerle cildin doğal bariyeri desteklenir. Bu yaklaşım, hem güvenliği artırır hem de elde edilen sonuçların uzun ömürlü olmasını sağlar.
İstanbul’da hamilelik çatlakları tedavisi düşünenler için Opal Klinik, bilimsel veriye dayalı, doğal sonuç odaklı bir adres sunar. Cildinizin doğum öncesi esnekliğini geri kazanmak, izlerin görünümünü azaltmak ve pürüzsüz bir dokuya yeniden kavuşmak istiyorsanız,
şimdi ücretsiz ön görüşme randevunuzu alın ve size özel perioral yenileme planınızı birlikte oluşturun.